16-19 Mayıs 2009 İzmir-Marmaris Turu
2.Gün: 17 Mayıs 2009 Pazar
Rota: Selçuk-Ortaklar-Germencik-İncirliova-Aydın-Hallaçlar-Çine
Mesafe: 99.32 km
Bisiklet üzerinde geçen zaman: 5.19.38 saat
Ortalama hız: 18.64 km/saat
Maksimum hız: 64.45 km/saat
Max.Rakım: 278 m
Toplam Tırmanış: 494 m
Sabaha gözlerimizi çadırlarımızın üzerinde dolaşan minicik kurbağaların eşliğinde açıyoruz.Her yerde onlarca var bunlardan.Adeta istila etmişler kamp alanını
Emre zekice bir düşünceyle Karşı Bisiklet tişörtünü yükünün üstüne geriyor.Böylece çevre kirliliğine,nükleere,savaşa,küresel ısınmaya karşı olan duruşumuza daha çok dikkat çekiyoruz.
Tarihin beşiğindeyiz...
ve her yeri istila etmiş kurbağa sürüsünün arasından yol almaya çalışıyoruz Bir ordalar bir burda.Zıplayıp duruyorlar sağa sola.Yahu bir durun Allah aşkına
Bodrum gezisinde aldığımız geçici Müze Kart'larmızı St.Jean Bazilikası'nda 1 sene boyunca tarihi yerlere,müzelere,ören yerlerine ücretsiz girmemizi sağlayacak olan asıl Müze Kart'larımızla değiştiriyoruz.
St.Jean Bazilikası hakkında bilgiye:
http://www.izmirdeyasam.com/tarihx/1...asi_selcuk.htm
http://www.selcuk.bel.tr/tr/selcuk.php?module=6
adreslerinden ve aşağıdaki resimden ulaşabilirsiniz.
Karşıda Selçuk Kalesi
http://www.selcuk.bel.tr/tr/selcuk.php?module=5
Solda gözüken camii ise İsabey Camii
http://www.selcuk.bel.tr/tr/selcuk.php?module=8
ve Selçuk'a bir bakış...
Kısıtlı zamanımızda Selçuk'un ancak bu kadarını gezebildik.Ephesus,Meryemana Evi,Yediuyuyanlar gibi önemli tarihi yerleri ve adı gibi şirin,şaraplarıyla ve eski evleriyle ünlü Şirince'yi görmediyseniz yolunuz düşerse mutlaka uğrayın derim
http://www.selcuk.bel.tr/tr/selcuk.php?cat=2
Sıra kahvaltıda...
Kahvaltımızı yapıp yine yollara düşüyoruz.Selçuk çıkışında tahminen 50-60 yaşlarında yol bisikletiyle bir amcaya rastlıyoruz.O da bizim gittiğimiz yöne doğru gidiyor.Bir süre sonra gözden kayboluyor haliyle.Bir daha da kendisine rastlayamıyoruz.Maşallah
Ayrıca Çamlık köyü civarında 6-7 kişilik bir bisikletli grubu gördük.Arkalarında heybeyle bizim gittiğimiz yönün aksine gidiyorlardı.Yokuş indiğimiz için tempoluyduk ve konuşmaya pek fırsat olmadı.Karşılıklı seslenmelerimizde onlardan Ankara sesi duyar gibi olduk Eğer forumda bahsettiğim gruptan arkadaşlar varsa merakımı gidersinler.Nerden gelip nereye gidiyordunuz öyle?
Çamlık'ın güzel doğasından;inişli çıkışlı,zevkli yollarından sonra sıkıcı,dümdüz bir yola giriyoruz.Ortaklar'ı geçtikten sonra bu eziyete daha fazla dayanamıyor bir çay içmek üzere yol üzerindeki Kızılcapınar köyüne giriyoruz.
Köyün çocukları oldukça ilgi gösteriyor bize.Ben de bu anı ölümsüzleştiriyorum
2 tanesi bisikletlerimizi yakından inceliyor
Ben de bu arada haritayla haşır neşirim.Daha bu tur bitmeden yapmayı planladığım turları düşlüyor,harita üzerinde turluyorum adeta
Tüm yollar böyle güzel olsa ya...
Ne güzel şeysin sen öyle
Deve güreşi ve incir festivalleriyle,Zeybek oyunlarıyla meşhur efeler diyarı Aydın'ın Germencik ilçesindeyiz.
http://www.germencik.gov.tr/02_kulturel.htm
Ayrıca sizlere Şehit Cafer Efe'den bahsetmek istiyorum.
Germencik'in işgali sonrasında işgalci güçler yörenin çeşitli mevkilerine ve bugünkü istasyon alanına karakollar kurmuşlardır. Cafer Efe, trenin Aydın'a geçmesini engellemek amacıyla Germencik tren istasyonunun 100 m. kadar doğusunda bulunan tren köprüsünü dinamitle imha etmek amacıyla 19 Temmuz 1919 günü bir baskın düzenleyerek işgal güçleriyle savaşmıştır. Diğer Türk çeteleri de aynı şekilde diğer düşman karakollarına baskınlar düzenleyerek özgürlük için savaşmışlardır.
Bu mücadeleler devam ederken Germencik halkının büyük bir kısmı evlerini barklarını bırakıp taşıyabilecekleri eşyalarla italyanlar'ın elinde bulunan Söke'ye, bir kısmı da güneydeki Menderes Havzası'na gitmişlerdir. Bu sırada Cafer Efe'nin işgalci güçlerle mücadelesi devam etmiştir.
Gerçekleştirdiği baskınların birinde tren köprüsüne 50 metre kadar kaldığında (Bugünkü Şehit Cafer ilkokulu'nun Kuzeybatı köşesinde) yaylım ateşi ile karşılaşmış ve şehit düşmüştür. Germencik ve ülkesi için gösterdiği cesareti, esarete boyun eğmeyen yürekliliği Cafer Efe'nin bugün de yüce bir vatansever olarak saygıyla anılmasını sağlamaktadır.
Kaynak: http://www.germencik.gov.tr/02_kurtulus.htm
Havanın ısınması nedeniyle İncirliova'da mola veriyoruz.Önce merkezde yemek yiyoruz ardından günün en sıcak saatlerini geçirmek üzere Kültür Park'a gidiyoruz.
Matları altımıza serip 2 saat keyif yapıyoruz
Çakırbeyli civarındaki mola yerimize inanılmaz bir tempoyla geliyoruz.Asfaltın kalitesi ve rüzgarın arkamızdan esmesiyle 20 kmyi nasıl gittiğimizi anlayamıyoruz
Bir tatlı şey daha
Çok oburmuş kendileri.Sanırım resimlerden de anlaşılıyordur.Gözü hep yemekte
Heybemin içinde değişik bir boyuta geçen çikolatlarımdan birisini Emre ve Hüseyin abinin "O şey yenir mi? " bakışları içerisinde mideme indiriyorum
Resimdeki yerde,son mola yerimizden 10 km uzakta Hüseyin abi,gözlüğünün yanında olmadığını farkediyor.Arayışlar sonuç vermiyor,gözlüğü bulamıyoruz.Bunun üzerine Hüseyin abi 10 km geri gidip gözlüğü almaya karar veriyor.
Biz ise Emre'yle onu bekliyoruz.
Bir süre sonra Hüseyin abi dönüyor.Mola yerine 1-2 km kala gözlüğünün kaskının altında olduğunun farkına varmış O şekilde gözlüğü nasıl hissetmediğine anlam veremiyorum,şaşırıp kalıyorum
Yeniden yola düşüyoruz ve o da ne Ön lastiğimin havası inivermiş.Sanırım bugün Çine'ye varmak nasip olmayacak
Derken öyle ya da böyle varıyoruz Çine'ye.Hem çok açız hem de yorgun.Hava da yavaş yavaş kararmaya başlıyor.Etrafta çadır kuracak pek uygun bir yer olmadığı için nerede konaklasak diye düşünürken aklıma karakolun bahçesine (bahçesi vardır inşallah diye düşünerek) çadır kurmak geliyor.Çine sokaklarına girip karakolu arıyorum ve en sonunda buluyorum;ama burası karakol değil.Çine İlçe Emniyet Müdürlüğü Babamın polis olmasından yararlanarak polislere durumumuzu anlatıyorum ve konaklama isteğimizi dile getiriyorum.Nezarethanenin boş olduğunu,battaniye vs bulunduğunu,rahat edebileciliğimizi söylüyorlar Bir tutanak tutarız tamamdır diyorlar Çadırımı tercih ederim diyerek bahçeyi gösteriyor ve burası uygun mesela diyorum Bunun üzerine izni verecek olan Çine İlçe Emniyet müdürünü beklemeye koyuluyoruz.Bu esnada da iyice acıkan karınlarımızı doyurmak için yemek yemeye gidiyoruz.
Çine'nin köftesi çok meşhurmuş;fakat maalesef yemek kısmet olmuyor.Çine meydanında,ilk gelişimizden itibaren meraklı gözleriyle bizleri (özellikle Emre'yi ) bir an olsun yalnız bırakmayan ve sürekli soru yağmuruna tutan 8-10 kadar çocuk yemek yiyecek bir yer gösteriyor ve karnımızı bir güzel doyuruyoruz
Emniyet Müdürlüğü'ne geri dönüp müdürü bekliyoruz.Bu esnada değerli polislerimizle sohbet ediyoruz,çaylarımızı içiyoruz.Yaşanan olumsuzluk ise ölümlü bir kaza olması Daha 14 yaşında bir genç trafik kazasına kurban gitmiş.Ailesi perişan.Vefat eden gence Allah'tan rahmet,ailesine başsağlığı diliyorum
Biraz sonra da müdürümüz geliyor ve çadır kurmamıza izin veriyor.Buradan Çine İlçe Emniyet Müdürü Sayın Can Gökay'a teşekkürlerimi iletiyorum
2.gecemizi de değerli polislerimizin yardımlarıyla,güvenli (hem de çok ) geçiriyoruz
2.Gün: 17 Mayıs 2009 Pazar
Rota: Selçuk-Ortaklar-Germencik-İncirliova-Aydın-Hallaçlar-Çine
Mesafe: 99.32 km
Bisiklet üzerinde geçen zaman: 5.19.38 saat
Ortalama hız: 18.64 km/saat
Maksimum hız: 64.45 km/saat
Max.Rakım: 278 m
Toplam Tırmanış: 494 m
Sabaha gözlerimizi çadırlarımızın üzerinde dolaşan minicik kurbağaların eşliğinde açıyoruz.Her yerde onlarca var bunlardan.Adeta istila etmişler kamp alanını
Emre zekice bir düşünceyle Karşı Bisiklet tişörtünü yükünün üstüne geriyor.Böylece çevre kirliliğine,nükleere,savaşa,küresel ısınmaya karşı olan duruşumuza daha çok dikkat çekiyoruz.
Tarihin beşiğindeyiz...
ve her yeri istila etmiş kurbağa sürüsünün arasından yol almaya çalışıyoruz Bir ordalar bir burda.Zıplayıp duruyorlar sağa sola.Yahu bir durun Allah aşkına
Bodrum gezisinde aldığımız geçici Müze Kart'larmızı St.Jean Bazilikası'nda 1 sene boyunca tarihi yerlere,müzelere,ören yerlerine ücretsiz girmemizi sağlayacak olan asıl Müze Kart'larımızla değiştiriyoruz.
St.Jean Bazilikası hakkında bilgiye:
http://www.izmirdeyasam.com/tarihx/1...asi_selcuk.htm
http://www.selcuk.bel.tr/tr/selcuk.php?module=6
adreslerinden ve aşağıdaki resimden ulaşabilirsiniz.
Karşıda Selçuk Kalesi
http://www.selcuk.bel.tr/tr/selcuk.php?module=5
Solda gözüken camii ise İsabey Camii
http://www.selcuk.bel.tr/tr/selcuk.php?module=8
ve Selçuk'a bir bakış...
Kısıtlı zamanımızda Selçuk'un ancak bu kadarını gezebildik.Ephesus,Meryemana Evi,Yediuyuyanlar gibi önemli tarihi yerleri ve adı gibi şirin,şaraplarıyla ve eski evleriyle ünlü Şirince'yi görmediyseniz yolunuz düşerse mutlaka uğrayın derim
http://www.selcuk.bel.tr/tr/selcuk.php?cat=2
Sıra kahvaltıda...
Kahvaltımızı yapıp yine yollara düşüyoruz.Selçuk çıkışında tahminen 50-60 yaşlarında yol bisikletiyle bir amcaya rastlıyoruz.O da bizim gittiğimiz yöne doğru gidiyor.Bir süre sonra gözden kayboluyor haliyle.Bir daha da kendisine rastlayamıyoruz.Maşallah
Ayrıca Çamlık köyü civarında 6-7 kişilik bir bisikletli grubu gördük.Arkalarında heybeyle bizim gittiğimiz yönün aksine gidiyorlardı.Yokuş indiğimiz için tempoluyduk ve konuşmaya pek fırsat olmadı.Karşılıklı seslenmelerimizde onlardan Ankara sesi duyar gibi olduk Eğer forumda bahsettiğim gruptan arkadaşlar varsa merakımı gidersinler.Nerden gelip nereye gidiyordunuz öyle?
Çamlık'ın güzel doğasından;inişli çıkışlı,zevkli yollarından sonra sıkıcı,dümdüz bir yola giriyoruz.Ortaklar'ı geçtikten sonra bu eziyete daha fazla dayanamıyor bir çay içmek üzere yol üzerindeki Kızılcapınar köyüne giriyoruz.
Köyün çocukları oldukça ilgi gösteriyor bize.Ben de bu anı ölümsüzleştiriyorum
2 tanesi bisikletlerimizi yakından inceliyor
Ben de bu arada haritayla haşır neşirim.Daha bu tur bitmeden yapmayı planladığım turları düşlüyor,harita üzerinde turluyorum adeta
Tüm yollar böyle güzel olsa ya...
Ne güzel şeysin sen öyle
Deve güreşi ve incir festivalleriyle,Zeybek oyunlarıyla meşhur efeler diyarı Aydın'ın Germencik ilçesindeyiz.
http://www.germencik.gov.tr/02_kulturel.htm
Ayrıca sizlere Şehit Cafer Efe'den bahsetmek istiyorum.
Germencik'in işgali sonrasında işgalci güçler yörenin çeşitli mevkilerine ve bugünkü istasyon alanına karakollar kurmuşlardır. Cafer Efe, trenin Aydın'a geçmesini engellemek amacıyla Germencik tren istasyonunun 100 m. kadar doğusunda bulunan tren köprüsünü dinamitle imha etmek amacıyla 19 Temmuz 1919 günü bir baskın düzenleyerek işgal güçleriyle savaşmıştır. Diğer Türk çeteleri de aynı şekilde diğer düşman karakollarına baskınlar düzenleyerek özgürlük için savaşmışlardır.
Bu mücadeleler devam ederken Germencik halkının büyük bir kısmı evlerini barklarını bırakıp taşıyabilecekleri eşyalarla italyanlar'ın elinde bulunan Söke'ye, bir kısmı da güneydeki Menderes Havzası'na gitmişlerdir. Bu sırada Cafer Efe'nin işgalci güçlerle mücadelesi devam etmiştir.
Gerçekleştirdiği baskınların birinde tren köprüsüne 50 metre kadar kaldığında (Bugünkü Şehit Cafer ilkokulu'nun Kuzeybatı köşesinde) yaylım ateşi ile karşılaşmış ve şehit düşmüştür. Germencik ve ülkesi için gösterdiği cesareti, esarete boyun eğmeyen yürekliliği Cafer Efe'nin bugün de yüce bir vatansever olarak saygıyla anılmasını sağlamaktadır.
Kaynak: http://www.germencik.gov.tr/02_kurtulus.htm
Havanın ısınması nedeniyle İncirliova'da mola veriyoruz.Önce merkezde yemek yiyoruz ardından günün en sıcak saatlerini geçirmek üzere Kültür Park'a gidiyoruz.
Matları altımıza serip 2 saat keyif yapıyoruz
Çakırbeyli civarındaki mola yerimize inanılmaz bir tempoyla geliyoruz.Asfaltın kalitesi ve rüzgarın arkamızdan esmesiyle 20 kmyi nasıl gittiğimizi anlayamıyoruz
Bir tatlı şey daha
Çok oburmuş kendileri.Sanırım resimlerden de anlaşılıyordur.Gözü hep yemekte
Heybemin içinde değişik bir boyuta geçen çikolatlarımdan birisini Emre ve Hüseyin abinin "O şey yenir mi? " bakışları içerisinde mideme indiriyorum
Resimdeki yerde,son mola yerimizden 10 km uzakta Hüseyin abi,gözlüğünün yanında olmadığını farkediyor.Arayışlar sonuç vermiyor,gözlüğü bulamıyoruz.Bunun üzerine Hüseyin abi 10 km geri gidip gözlüğü almaya karar veriyor.
Biz ise Emre'yle onu bekliyoruz.
Bir süre sonra Hüseyin abi dönüyor.Mola yerine 1-2 km kala gözlüğünün kaskının altında olduğunun farkına varmış O şekilde gözlüğü nasıl hissetmediğine anlam veremiyorum,şaşırıp kalıyorum
Yeniden yola düşüyoruz ve o da ne Ön lastiğimin havası inivermiş.Sanırım bugün Çine'ye varmak nasip olmayacak
Derken öyle ya da böyle varıyoruz Çine'ye.Hem çok açız hem de yorgun.Hava da yavaş yavaş kararmaya başlıyor.Etrafta çadır kuracak pek uygun bir yer olmadığı için nerede konaklasak diye düşünürken aklıma karakolun bahçesine (bahçesi vardır inşallah diye düşünerek) çadır kurmak geliyor.Çine sokaklarına girip karakolu arıyorum ve en sonunda buluyorum;ama burası karakol değil.Çine İlçe Emniyet Müdürlüğü Babamın polis olmasından yararlanarak polislere durumumuzu anlatıyorum ve konaklama isteğimizi dile getiriyorum.Nezarethanenin boş olduğunu,battaniye vs bulunduğunu,rahat edebileciliğimizi söylüyorlar Bir tutanak tutarız tamamdır diyorlar Çadırımı tercih ederim diyerek bahçeyi gösteriyor ve burası uygun mesela diyorum Bunun üzerine izni verecek olan Çine İlçe Emniyet müdürünü beklemeye koyuluyoruz.Bu esnada da iyice acıkan karınlarımızı doyurmak için yemek yemeye gidiyoruz.
Çine'nin köftesi çok meşhurmuş;fakat maalesef yemek kısmet olmuyor.Çine meydanında,ilk gelişimizden itibaren meraklı gözleriyle bizleri (özellikle Emre'yi ) bir an olsun yalnız bırakmayan ve sürekli soru yağmuruna tutan 8-10 kadar çocuk yemek yiyecek bir yer gösteriyor ve karnımızı bir güzel doyuruyoruz
Emniyet Müdürlüğü'ne geri dönüp müdürü bekliyoruz.Bu esnada değerli polislerimizle sohbet ediyoruz,çaylarımızı içiyoruz.Yaşanan olumsuzluk ise ölümlü bir kaza olması Daha 14 yaşında bir genç trafik kazasına kurban gitmiş.Ailesi perişan.Vefat eden gence Allah'tan rahmet,ailesine başsağlığı diliyorum
Biraz sonra da müdürümüz geliyor ve çadır kurmamıza izin veriyor.Buradan Çine İlçe Emniyet Müdürü Sayın Can Gökay'a teşekkürlerimi iletiyorum
2.gecemizi de değerli polislerimizin yardımlarıyla,güvenli (hem de çok ) geçiriyoruz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder