16-19 Mayıs 2009 İzmir-Marmaris Turu
3.Gün: 18 Mayıs 2009 Pazartesi
Rota: Çine-Yatağan-Muğla-Sakar Geçidi-Akyaka (Gökova)
Mesafe: 111.94 km
Bisiklet üzerinde geçen zaman: 7.33.08 saat
Ortalama hız: 14.82 km/saat
Maksimum hız: 57.86 km/saat
Max.Rakım: 773 m
Toplam Tırmanış: 998 m
Uyanma vakti geliyor.Bugün yolumuz epey zorlu.Sakar Geçidi'ne kadar ~80 km boyunca tırmanacağız.Bu yüzden sabah erken kalkıyoruz.
Geceyi güvenli ve rahat geçirmemizi sağlayan polislerimize teşekkür edip yola düşüyoruz.
ve tırmanışlar başladı.Özellikle Çine-Yatağan arasındaki ~40 kmlik bölüm oldukça eğimli.
Dağların cezbedici manzarası ve tripodumdan çalan müzikler sayesinde güzel güzel tırmanıyoruz Ayrıca asfaltın kalitesi muhteşem.Rampalar vız geliyor adeta Tırmanmaktan keyif alıyoruz
Ah bir de şu görüntüler olmasa
Söğütcük köyünün girişindeki tesiste mola veriyoruz.
Çine Barajı.
Çine Barajı,yükseklik yönünden kendi sınıfı içerisinde Avrupa'da 1. ve Dünya'da 5. sırada yer almakta imiş.
Çine-Yatağan arasında ilginç taş oluşumları arasından geçiyoruz;fakat ne yazıkki durup fotoğraf çekemedim.Uzaktan da olsa biraz gözüküyor.
Bu esnada bir bisikletçiyle daha karşılaşıyoruz
ve Yatağan'dayız.Zorlu rampaları ardımızda bıraktık.Önce yemek yiyerek kaybettiğimiz kalorileri geri alıyoruz.Ardından günün en sıcak saatlerini geçirmek üzere 2.günde yaptığımız gibi parka atıyoruz kendimizi.
Biraz dinlendikten sonra zabıta geliyor ve bu şekilde dinlenmemizi hoş görmüyor Bunun üzerine yavaş yavaş toparlanıyoruz.Park içerisindeki çay bahçesinde de biraz oturup vakit geçiriyoruz.
Saat 3 gibi tekrar yola koyuluyoruz.Yol Muğla'ya kadar tek kelimeyle berbat! Asfalt o kadar kötü ki asfalt demeye bin şahit ister.Patika yollar bile daha düzgün bu yoldan.Yol hem delik deşik hem de aşırı mıcırlı.Asfalt üzerinde düz bir zemin bulmak olanaksız.
Yol üzerinde karşılaştığımız bu tatlı şey ıssız yolda bir ağacın gölgesine sığınarak sıcaktan kendisini korumaya çalışıyor.Çok korkmuş sanırım titriyor.Verdiğimiz biskivüleri günlerce aç olduğundan olsa gerek bir çırpıda yiyiveriyor.Bu şartlarda pek yaşayacağını sanmıyorum.Umarım birileri onu görür ve yardım eder
Kötü yol şartlarına rağmen nihayet Muğla'ya varıyoruz.
Muğla'da Hüseyin abi İzmir'e dönme kararı alıyor.Biz ise Emre'yle yolumuza devam ediyoruz.
Muğla çıkışında hafif bir tırmanıştan sonra keyifle yol alıyoruz.Güneş hafiften batmaya başlıyor.Manzara mükemmel.Ayrıca hafiften yokuş iniyoruz sanırım ya da rüzgar arkamızdan esiyor, 35-40 km ortalama hızla Sakar Geçidi'ne geliveriyoruz.
Muğla'nın doğası bir harika...Bodrum gezimizde olduğu gibi Muğla'ya bir kez daha aşık oluyorum
ve Sakar Geçidi...
Tabelayı biraz geçip manzarayla karşı karşıya kalınca çığlık atıyorum! İnanılmaz bir yer burası.Güneşin batıyor olmasıyla manzara o kadar enfeski!Çektiğim resimler hiçbir şekilde yansıtamıyor o anı...
Cennet'teyim sanki...Bu an hiç bitmesin istiyorum.İçimde bir şeyler kıpırdıyor.Mutluyum hem de çook...
3.Gün: 18 Mayıs 2009 Pazartesi
Rota: Çine-Yatağan-Muğla-Sakar Geçidi-Akyaka (Gökova)
Mesafe: 111.94 km
Bisiklet üzerinde geçen zaman: 7.33.08 saat
Ortalama hız: 14.82 km/saat
Maksimum hız: 57.86 km/saat
Max.Rakım: 773 m
Toplam Tırmanış: 998 m
Uyanma vakti geliyor.Bugün yolumuz epey zorlu.Sakar Geçidi'ne kadar ~80 km boyunca tırmanacağız.Bu yüzden sabah erken kalkıyoruz.
Geceyi güvenli ve rahat geçirmemizi sağlayan polislerimize teşekkür edip yola düşüyoruz.
ve tırmanışlar başladı.Özellikle Çine-Yatağan arasındaki ~40 kmlik bölüm oldukça eğimli.
Dağların cezbedici manzarası ve tripodumdan çalan müzikler sayesinde güzel güzel tırmanıyoruz Ayrıca asfaltın kalitesi muhteşem.Rampalar vız geliyor adeta Tırmanmaktan keyif alıyoruz
Ah bir de şu görüntüler olmasa
Söğütcük köyünün girişindeki tesiste mola veriyoruz.
Çine Barajı.
Çine Barajı,yükseklik yönünden kendi sınıfı içerisinde Avrupa'da 1. ve Dünya'da 5. sırada yer almakta imiş.
Çine-Yatağan arasında ilginç taş oluşumları arasından geçiyoruz;fakat ne yazıkki durup fotoğraf çekemedim.Uzaktan da olsa biraz gözüküyor.
Bu esnada bir bisikletçiyle daha karşılaşıyoruz
ve Yatağan'dayız.Zorlu rampaları ardımızda bıraktık.Önce yemek yiyerek kaybettiğimiz kalorileri geri alıyoruz.Ardından günün en sıcak saatlerini geçirmek üzere 2.günde yaptığımız gibi parka atıyoruz kendimizi.
Biraz dinlendikten sonra zabıta geliyor ve bu şekilde dinlenmemizi hoş görmüyor Bunun üzerine yavaş yavaş toparlanıyoruz.Park içerisindeki çay bahçesinde de biraz oturup vakit geçiriyoruz.
Saat 3 gibi tekrar yola koyuluyoruz.Yol Muğla'ya kadar tek kelimeyle berbat! Asfalt o kadar kötü ki asfalt demeye bin şahit ister.Patika yollar bile daha düzgün bu yoldan.Yol hem delik deşik hem de aşırı mıcırlı.Asfalt üzerinde düz bir zemin bulmak olanaksız.
Yol üzerinde karşılaştığımız bu tatlı şey ıssız yolda bir ağacın gölgesine sığınarak sıcaktan kendisini korumaya çalışıyor.Çok korkmuş sanırım titriyor.Verdiğimiz biskivüleri günlerce aç olduğundan olsa gerek bir çırpıda yiyiveriyor.Bu şartlarda pek yaşayacağını sanmıyorum.Umarım birileri onu görür ve yardım eder
Kötü yol şartlarına rağmen nihayet Muğla'ya varıyoruz.
Muğla'da Hüseyin abi İzmir'e dönme kararı alıyor.Biz ise Emre'yle yolumuza devam ediyoruz.
Muğla çıkışında hafif bir tırmanıştan sonra keyifle yol alıyoruz.Güneş hafiften batmaya başlıyor.Manzara mükemmel.Ayrıca hafiften yokuş iniyoruz sanırım ya da rüzgar arkamızdan esiyor, 35-40 km ortalama hızla Sakar Geçidi'ne geliveriyoruz.
Muğla'nın doğası bir harika...Bodrum gezimizde olduğu gibi Muğla'ya bir kez daha aşık oluyorum
ve Sakar Geçidi...
Tabelayı biraz geçip manzarayla karşı karşıya kalınca çığlık atıyorum! İnanılmaz bir yer burası.Güneşin batıyor olmasıyla manzara o kadar enfeski!Çektiğim resimler hiçbir şekilde yansıtamıyor o anı...
Cennet'teyim sanki...Bu an hiç bitmesin istiyorum.İçimde bir şeyler kıpırdıyor.Mutluyum hem de çook...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder