18-21 Nisan Tarih-Kültür-Doğa ve Deniz (İzmir-Bodrum) Turu
3.Gün: 20 Nisan 2009 Pazartesi
Rota: Altınkum-Apollon Tapınağı,Didyma-Bafa Gölü-Euromos-Milas-Güvercinlik
Mesafe: 108.81 km
Bisiklet üzerinde geçen zaman: 5.47.27 saat
Ortalama hız: 18.78 km/saat
Maksimum hız: 61.15 km/saat

Denize sıfır çadırlarımızda yeni bir güne uyanmak...




İstemeye istemeye çadırlarımızı toplamak...İnsanın oradan ayrılası gelmiyor


Bugünkü ilk durağımız Apollon Tapınağı...


Apollon Tapınağı,Didyma hakkında bilgiye:
http://www.didimli.com/apollon.htm
adresinden ulaşabilirsiniz.


























ve tekrar yollardayız

Bafa Gölü uzaklarda,bizi bekliyor

Yaklaşıyoruz...

vee geldik.


Aydın il sınırından çıkıp...

Muğla il sınırına giriyoruz.







Bafa gölü kıyısında pedallıyoruz...


Yemek vakti geldi çattı.Gölün kıyısındaki tesislerden birine oturuyoruz.


Dün gezdiğimiz Priene ve Miletos antik şehirleri 2500 yıl önce deniz kıyısındaymış...


Pek doyamayarak
yola çıkıyoruz.

Daha pedallanacak onlarca km var...


Bafa gölünü yavaş yavaş arkamızda bırakıyoruz...



Tırmanışlardan dolayı ter bastı,bunaldım...Suyu görür görmez soktum kafamı suyun altına


Aytaç abi de bana uyuyor

Yılan balıkları,tam şişlik
Bafa gölü kıyısındaki tesiste aç kaldığımız için Bafa'nın çıkışındaki tek kelime ile "harika" tesiste yemek yemeye karar veriyoruz.







Salatamız muhteşem...

Hamsi tava...

Sarımsaklı,zeytinyağlı (başka bir sos var mıydı hatırlamıyorum) harika karışım...Balıktan çok onu yedik.Tadı hala damağımda

vee çipura

Balıkları bir güzel indiriyoruz midelerimize...

Üstüne de tatlı olmazsa olmaz

Bu harika tesisi işleten nezih insanlar...


Muhteşem bir yemek faslından sonra enerjik bir şekilde yola çıkmaya hazırız

Şiddetle tavsiye ediyorum.Gelin ve bu ziyafeti siz de yaşayın
Üstelik fiyatlar da çok makul.Hamsi tava 3,çipura 5 lira

Reklamlar bitti
Yamin yolda,12-19 Nisan 2009 tarihlerinde yapılan "45.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu" yarışçılarının yol kenarına attığı suluklardan birisini buluyor.

Onun ardından ben de sağa sola bakınıyorum;fakat ya Yamin kadar şanslı değilim yada onun kadar dikkatli bakamıyorum,sonuçta bulamıyorum


Karacabel korku tüneli

Tünelden sonra yokuş iniyoruz.İndikten sonra arkamıza bakıyoruz,Yamin ortalarda yok

Nerde kaldı acaba diye düşünürken heybesinde 3 sulukla çıkageliyor
Yolda 2 tane daha suluk bulmuş

Muğla köylerinin doğası bir harika...




İlk defa bir deveyi yakından görüyorum

Bu da ikincisi

Harika manzaralar eşliğinde Euromos'a varıyoruz.


Euromos hakkında bilgiye:
http://www.euromos.com/
adresinden ulaşabilirsiniz.





Muğla,doğal güzelliklerinin yanında tarihi bir zenginliğe de sahip.







Doğa o kadar güzelki...Milas'a gelivermişiz,farkında değilim


Milas'ın eski evlerine bir örnek.

Mola


Geceyi geçireceğimiz Güvercinlik'e daha 30 km var

Sağdan yola devam...

Milas çıkışındaki rampadan bir görüntü

İnişte Semih abi resimde görmüş olduğunuz kamyonu solluyor

Yol bitmek bilmiyor bir türlü


Hava kararıyor.

Güvercinlik'e ~10 km kala Semih abinin arkamızdan gelmediğini farkediyoruz.Bir süre bekliyoruz;fakat gelen yok
Telefona baktığımda Semih abinin çağrısını görüyorum.Semih abiyi arıyorum.Bize seslendiğini ama duymadığımızı,arkadaşının yanına uğradığını söylüyor
Geceyi Bodrum'da geçirmeye karar veriyor.

Biz ise geceyi geçirmek üzere Güvercinlik'e giriyoruz.

Denizin yeşilimsi rengi şaşırtıyor beni
Ayıca deniz cam gibi.Dibinde ne varsa, sanki denizin içinde değilmiş gibi gözüküyor

Kampinge gidip çadırlarımızı kuruyoruz.Ardından üstümüzü değiştirip çorbacıya gidiyoruz.İşkembeleri,kelle paçaları hüpletip çadırlarımıza dönüyoruz ve tatlı bir sohbet faslıyla bu son gecemizi de geçiriyoruz

3.Gün: 20 Nisan 2009 Pazartesi
Rota: Altınkum-Apollon Tapınağı,Didyma-Bafa Gölü-Euromos-Milas-Güvercinlik
Mesafe: 108.81 km
Bisiklet üzerinde geçen zaman: 5.47.27 saat
Ortalama hız: 18.78 km/saat
Maksimum hız: 61.15 km/saat

Denize sıfır çadırlarımızda yeni bir güne uyanmak...





İstemeye istemeye çadırlarımızı toplamak...İnsanın oradan ayrılası gelmiyor



Bugünkü ilk durağımız Apollon Tapınağı...


Apollon Tapınağı,Didyma hakkında bilgiye:
http://www.didimli.com/apollon.htm
adresinden ulaşabilirsiniz.


























ve tekrar yollardayız


Bafa Gölü uzaklarda,bizi bekliyor


Yaklaşıyoruz...

vee geldik.


Aydın il sınırından çıkıp...

Muğla il sınırına giriyoruz.







Bafa gölü kıyısında pedallıyoruz...



Yemek vakti geldi çattı.Gölün kıyısındaki tesislerden birine oturuyoruz.


Dün gezdiğimiz Priene ve Miletos antik şehirleri 2500 yıl önce deniz kıyısındaymış...


Pek doyamayarak


Daha pedallanacak onlarca km var...


Bafa gölünü yavaş yavaş arkamızda bırakıyoruz...



Tırmanışlardan dolayı ter bastı,bunaldım...Suyu görür görmez soktum kafamı suyun altına



Aytaç abi de bana uyuyor


Yılan balıkları,tam şişlik








Salatamız muhteşem...

Hamsi tava...


Sarımsaklı,zeytinyağlı (başka bir sos var mıydı hatırlamıyorum) harika karışım...Balıktan çok onu yedik.Tadı hala damağımda


vee çipura


Balıkları bir güzel indiriyoruz midelerimize...

Üstüne de tatlı olmazsa olmaz


Bu harika tesisi işleten nezih insanlar...


Muhteşem bir yemek faslından sonra enerjik bir şekilde yola çıkmaya hazırız


Şiddetle tavsiye ediyorum.Gelin ve bu ziyafeti siz de yaşayın



Reklamlar bitti


Onun ardından ben de sağa sola bakınıyorum;fakat ya Yamin kadar şanslı değilim yada onun kadar dikkatli bakamıyorum,sonuçta bulamıyorum



Karacabel korku tüneli


Tünelden sonra yokuş iniyoruz.İndikten sonra arkamıza bakıyoruz,Yamin ortalarda yok


Nerde kaldı acaba diye düşünürken heybesinde 3 sulukla çıkageliyor



Muğla köylerinin doğası bir harika...




İlk defa bir deveyi yakından görüyorum


Bu da ikincisi


Harika manzaralar eşliğinde Euromos'a varıyoruz.


Euromos hakkında bilgiye:
http://www.euromos.com/
adresinden ulaşabilirsiniz.





Muğla,doğal güzelliklerinin yanında tarihi bir zenginliğe de sahip.







Doğa o kadar güzelki...Milas'a gelivermişiz,farkında değilim



Milas'ın eski evlerine bir örnek.

Mola



Geceyi geçireceğimiz Güvercinlik'e daha 30 km var


Sağdan yola devam...

Milas çıkışındaki rampadan bir görüntü


İnişte Semih abi resimde görmüş olduğunuz kamyonu solluyor


Yol bitmek bilmiyor bir türlü



Hava kararıyor.

Güvercinlik'e ~10 km kala Semih abinin arkamızdan gelmediğini farkediyoruz.Bir süre bekliyoruz;fakat gelen yok



Biz ise geceyi geçirmek üzere Güvercinlik'e giriyoruz.

Denizin yeşilimsi rengi şaşırtıyor beni



Kampinge gidip çadırlarımızı kuruyoruz.Ardından üstümüzü değiştirip çorbacıya gidiyoruz.İşkembeleri,kelle paçaları hüpletip çadırlarımıza dönüyoruz ve tatlı bir sohbet faslıyla bu son gecemizi de geçiriyoruz


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder